Anlatılacak olan kıssa, tesettürü yerine getirmeyen bütün kızların iyice düşünmeleri gereken bir kıssadır. İnşaallah bu onların da tesettüre girmelerine bir vesile olur. Bu kıssa gerçekten bütün kızlar için önemlidir: Bu kıssa, yaşadığı zorluklar neticesinde tesettüre girmiş olan kızlardan birinin başına gelmiş olan gerçek bir olaydır ve mü’minlerin annelerine benzemek demek olan bu şerefli örtünmeye henüz girmemiş olan bütün kızlar için bir öğüt içermektedir. Kıssanın kahramanı olan kız, bu günlerdeki diğer kızlar gibi, hayatı gezip eğlenmekten ibaret gören, herhangi bir sorumluluk taşımayan, namaz kılmayan, dininin emirlerini yerine getirmeyen bir görüntüdeydi. Ölümü asla düşünmezdi. Hayatın hep lezzetlerle ve şehvetlerle devam edeceğini sanıyordu. Bu kız da modaya uyarak dar ve bedenini belli eden ince elbiseler giyiyor, kendisini görenlerin arasında geziyordu. Bununla beraber kalbini yokladığında mutlu olmadığını hissediyordu. Bu yaptıklarıyla mutlu olacağını sanıyordu. Lakin...
Şüphesiz hamd yalnız Allah'adır. O'na hamd eder, O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerlerinden, amellerimizin kötülüklerinden Allah'a sığınırız. Allah'ın hidayet verdiğini kimse saptıramaz. O'nun saptırdığını da kimse doğru yola iletemez. Şehadet ederim ki, Allah'tan başka ibadete layık hiçbir ilâh yoktur. O, bir ve tektir, O'nun ortağı yoktur. Yine şehadet ederim ki, Muhammed Allah'ın kulu ve Rasûlüdür. Bundan sonra, Şüphesiz sözlerin en güzeli Allah’ın Kelam’ı, yolların en hayırlısı Muhammed Sallallahu aleyhi ve ve sellem’in yoludur. İşlerin en kötüsü sonradan çıkarılanlarıdır. Her sonradan çıkarılan şey bid’attir ve her bid’at sapıklıktır. Her sapıklık ta ateştedir. İslam dininde kadın, iffetinin korunmasını, aziz olmasını, konumunun yücelmesini sağlayan üstün bir özen ile karşılanır. Bunun için ona giyiminde ve süslenmesinde ancak açılıp saçılmaktan dolayı meydana gelebilecek kötülüklere koruyucu bir engel olması için bazı şar...
Aişe radıyallahu anha’dan: Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: “Hamamlar ümmetimin kadınlarına haramdır” [1] buyurmuştur. Şam’lıların kadınları Aişe radıyallahu anha’nın yanına girince, Aişe radıyallahu anha onlara şöyle demiştir: “Siz kadınları hamamlara giden kimselerin bölgesinden misiniz? Ben Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Herhangi bir kadın elbisesini kocasının evinden başka yerde çıkarırsa Allah ile kendisi arasındaki perdeyi parçalamış olur.” [2] Saib rahimehullah anlatıyor: “Bazı kadınlar Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in eşi Ummu Seleme radıyallahu anha’nın yanına girdiler. Onlara: “Sizler kimlersiniz?” diye sordu. Dediler ki: “Humus’luyuz.” Umm Seleme radıyallahu anha: “Şu hamamları olan yerin halkı mısınız?” dedi. Onlar: “Bir sakıncası mı var?” dediler. Umm Seleme radıyallahu anha da dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu işittim: “Herhangi bir kadın, elbisesini evi dışında çıkarırsa, Allah...