Bir Örtünme Kıssası
Anlatılacak olan kıssa, tesettürü
yerine getirmeyen bütün kızların iyice düşünmeleri gereken bir kıssadır.
İnşaallah bu onların da tesettüre girmelerine bir vesile olur.
Bu kıssa gerçekten bütün kızlar
için önemlidir: Bu kıssa, yaşadığı zorluklar neticesinde tesettüre girmiş olan
kızlardan birinin başına gelmiş olan gerçek bir olaydır ve mü’minlerin
annelerine benzemek demek olan bu şerefli örtünmeye henüz girmemiş olan bütün
kızlar için bir öğüt içermektedir.
Kıssanın kahramanı olan kız, bu
günlerdeki diğer kızlar gibi, hayatı gezip eğlenmekten ibaret gören, herhangi
bir sorumluluk taşımayan, namaz kılmayan, dininin emirlerini yerine getirmeyen
bir görüntüdeydi. Ölümü asla düşünmezdi. Hayatın hep lezzetlerle ve şehvetlerle
devam edeceğini sanıyordu.
Bu kız da modaya uyarak dar ve
bedenini belli eden ince elbiseler giyiyor, kendisini görenlerin arasında
geziyordu. Bununla beraber kalbini yokladığında mutlu olmadığını hissediyordu.
Bu yaptıklarıyla mutlu olacağını sanıyordu. Lakin mutluluğu elde edememişti. Bu
kız Allah’ın yolunu asla bilmeyen bir aile ortamında yetişmişti. Ailesi
İslam’ın gereklerine uymuyordu. Avrupalılar gibi yaşıyor ve batılılardan gelen
herşeye tabi oluyorlardı.
Fakat günlerden bir gün bu kız
tesettürlü olan, lakin tesettüre gerektiği şekilde bağlı olmayan teyzesini
ziyarete gitti. Bu teyzesi ona tesettür hakkında bir şeyler söylüyordu.
Davetçilerden birinin ses kaydını ona dinletti. Davetçi teberrüc (açılıp
saçılma) fitnesinden bahsediyordu. Bu kız büyük bir darlık hissetti. Bu ses
kaydını dinledikçe bu hususta kendisinden şiddetle nefret etmeye başladı.
Eve döndüğü zaman Allah’a şöyle
dua etmeye başladı: “Rabbim! Beni hakka hidayet et. Sen merhametlilerin en
merhametlisisin. Rabbim! Tesettürü bana nasip et.” Bu kız o vakit lise üçüncü
sınıfta okuyordu. Yanında yaygın modaya göre giyinen kız arkadaşı vardı.
Günlerden bir gün tesettüre girmiş olarak bu arkadaşının yanına geldi. Kız
arkadaşı ona hemen tesettüre girmesi ve anne babasının bunu nasıl kabul
edebildikleri hususunda sorular sormaya başladı. Kız, anne ve babasının kesin
bir şekilde kendisinin tesettüre girmesine karşı çıktıklarını, ancak kendisinin
tesettüre girmek hususunda ısrar ettiğini anlattı. Çünkü bu Allah Teâlâ’nın
emirlerindendir ve yaratıcıya isyan olan bir hususta yaratılmışlara itaat söz
konusu değildir. Bu ısrar üzerine ana babası onun istediği şeyi kabullenmek
zorunda kalmışlardı. Kız arkadaşı ona dedi ki:
“Tesettür şüphesiz ki İslam’ın
farzlarındandır. Hiçbir halde onu terk etmek caiz değildir. Biz Allah’ın bizi
şereflendirdiği bu şeref ile örtünmemiş bir halde Allah’ın huzuruna çıkarsak,
Âlemlerin rabbine karşı ne diyebiliriz?”
Kız arkadaşının sözü, yarasının
üzerine geldi ve kız büyük bir heyecan duydu. Çünkü o kız arkadaşının durumunu
biliyordu. Onun ailesi de kızlarının örtünmesine şiddetle karşı çıkıyorlardı.
Bu kız evine gitti, sonra kafasında düşünceler dolanmaya başladı. Annesine
tesettürün Allah Teâlâ’ya itaat olduğunu haber verip buna azmettirmeye başladı.
Annesi bu fiili şiddetle reddetti. Kız da hıçkararak oturdu, ağladı.
Ertesi sabah kız okuluna
herzamanki gibi bir halde gitmek istedi. Saçlarını taramak için kalktığında güç
yetiremedi. Sanki ellerinde bunu yapmaya engel olan bir şey vardı. Hızlıca
saçlarını bağladı ve çıkmak istedi. Birden asansörle inen gençlerden birinin
seslerini işitti. O gencin önüne saçları bu halde iken çıkmaya cesaret edemedi
ve eve geri girdi. Tesettürlü olmayan annesine ait bir eşarbı giydi ve okuluna
bu şekilde gitti. Kız arkadaşı onu böyle görünce çok sevindi ve ona:
“Tesettüre mi girdin?” dedi. Kız
arkadaşı:
“Hayır, tesettür için giymedim,
sonra çıkaracağım” dedi. Sonra kız şaşkınlıklar içinde evine gitti, şiddetli
bir şekilde ağlamaya başladı ve Allah Teâlâ’ya kendisine doğru olanı kolaylaştırması
için dualar etti. Kız hemen babasına tesettür meselesini ısrarla tebliğ etmeye
başladı ve bunun Allah’a bir itaat olduğunu anlattı. Babası kızının durumundan
çok korktu ve ona:
“İstediğini yap, ama senin
yaptığın şeyi onaylamıyorum” dedi. Annesi işten geldiği zaman kızının yaptığı
şeyi öğrendi ve şiddetli bir şekilde öfkelendi. Sonra kızının tesettürden
çıkmasını istemek üzere gitti. Kız bunu reddetti. O da büyük bir üzüntü içinde
kaldı. Bir gece kızın babasına onu hakaretler ederek anlattı. Kız bu sırada:
“Allah bana yeter, O ne güzel vekildir” diyor, acılar içinde ağlıyor ve Allah’a
kendisini taatinde sabit kılması için dualar ediyordu. Allah Teâlâ bu kıza
sebat vermiş ve ailesinin itirazlarına rağmen her gün imanı artıyordu.
Sonraki yıllarda bir gün babası
kızın bu durumuna razı oldu. Kız, ailesi için tesettüre davet eden bir davetçi
olmuştu. Sonunda annesi de tesettüre girdi. Gönül rızasıyla örtündü. Kız,
ailesi için hayra vesile olmuştu.
Bu kıssa gerçekten etkileyicidir.
Ailesinin ve çevresinin itirazlarından çekindiği için tesettüre uymayan her kız
bunu düşünmeli, önem vermelidir. Allah, imanlarında samimi olanlara güç verir
ve destekler. İmanında samimiyeti doğru olana Allah bütün hayır kapılarını
kolaylaştırır ve onun önünde tükenmeyen nimetlerin kapıları açılır. Tesettürü
gözetmeyen her kız bu kıssadan ibret almalıdır. Belki de buna benzer olaylar,
her gün binlerce kızın başına gelmektedir. Allah Teâlâ’nın farz kıldığı bu emri
kızların ertelememeleri, Allah Teâlâ’nın emrine yönelmeleri gerekir.
Subhanekallahumme ve bihamdike ve
eşhedu en la ilahe ente estağfiruke ve etubu ileyk.