Örtünmek Gayrettir
Örtünmek yine, düzgün erkeklerin
yaratılışında bulunan gayret (kıskançlık) ile uyum içindedir. Bu gayret;
kişinin eşine ve kızlarına yönelen hâin bakışlardan hoşlanmama duygusudur.
Cahiliyye döneminde ve İslam döneminde kadınların hürmetlerini koruma
kıskançlığından dolayı nice harpler olmuştur.
Ragıb el-İsfehânî rahimehullah
şöyle demiştir: “Kıskançlık, insanın değer verdiği kimseleri koruma saikiyle
hissettiği öfkedir. Genelde hanımlarla ilgili olarak yaşanır. Allah Teâlâ
insanlara bahşettiği bu kuvvet ile soyun ve nesebin korunmasını sağlamıştır. Bu
meyanda şöyle denilmiştir:
“Erkeklerine kıskançlık verilen
her milletin kadınlarına da iffet verilmiştir.” Kıskançlık, insanın hayatta
yönlendirmesi gereken şu üç alanda da kullanılan bir kuvvettir: Kişinin kendini
idaresinde, evinin ve ailesinin idaresinde, şehrinin ve çevresinin idaresinde.
Bu yüzden şöyle denilmiştir:
“Kıskançlık sadece erkeğin eşini
müdafaa etmesi olmayıp, buna ihtiyacı olan herkesi müdafaa etmesidir.”
Yine: “Kıskançlık, bütün
zayıfları savunmaktır” denilmiştir. Bunu hak etmeyen kimseler katında ise
nimetten hoşlanmama olarak adlandırılır. Kıskançlık, insanî güçlerden biri
olarak bütün insanlarda bulunmuş olsa da Araplarda çok özel bir yere sahip
olmuştur. O kadar ki, bir Arab’ın avlusuna sığınan kimse, düşmanı bile olsa, bu
duygusunun ve komşuluğun etkisiyle onu savunurdu…”[1]
Rasulullah sallallahu aleyhi ve
sellem şöyle buyurmuştur:
"Allah'tan daha kıskanç
kimse yoktur. Bu yüzden çirkinlikleri haram kılmıştır.”[2]
Yine Rasûlullah sallallahu aleyhi
ve sellem şöyle buyurmuştur:
"Şüphesiz Allah
kıskançtır. Allah'ın kıskançlığı, mümin kimsenin Allah'ın haram kıldığı bir şey
işlemesi hususundadır.”[3]
Ebu Hureyre radiyallahu anh’den:
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır:
“Gayret (kıskançlık); Allah’ın
sevdiği ve sevmediği olmak üzere iki çeşittir; Allah’ın sevdiği kıskançlık;
kulun Allah’a isyan edildiğine şahit olduğu zaman gösterdiği kıskançlıktır.
Allah’ın sevmediği kıskançlık ise; haksız yere gösterilen kıskançlıktır.”[4]
Ebu Said el-Hudrî radiyallahu
anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kıskançlık imandan, mizâ ise
nifaktandır.” Ben: “Mizâ nedir?” dedim. Buyurdu ki:
“Kıskanmayandır.” Diğer
rivayette: “Mezâ; deyyustur” şeklindedir.[5]
“Gayret (kıskanma)nın zıddı
deyyusluktur. Gayyur (kıskanç) kelimesinin zıddı da; deyyustur. Deyyus ise;
kendi namusu olan kadınların kötülüklerine ses çıkarmayan ve bundan dolayı
onları kıskanmayan kimse demektir.”[6]
Ömer radıyallahu anh’den:
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
“Şu üçü cennete giremez: ana
babasına isyan eden, deyyus ve erkeklere benzeyen kadın.”[7]
Ali radiyallahu anh şöyle
demiştir:
“Hiç utanmıyor musunuz? Hiç
kıskanmıyor musunuz? Duyduğuma göre kadınlarınız çarşılara çıkıyor ve acem
kâfirlerinin kalabalığı arasına giriyormuş! Kıskanmayanda hayır yoktur.”[8]
Enes radıyallahu anh’den: “Ömer
radıyallahu anh dedi ki: “Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’e:
“Ey Allah’ın Rasulü! Senin yanına
iyiler de, kötüler de giriyor. Müminlerin annelerine hicabı emretsen” dedim.
Bunun üzerine Allah Azze ve Celle hicap ayetini (Ahzab 53) indirdi.”[9]
İbn Mesud radıyallahu anh dedi
ki: “Kıskanç olmayan erkek ayıplanır.”[10]
[1]
Ragıb el-İsfehânî, ez-Zeria (s.260, 261)
[2]
Sahih. Buhari (5220), Muslim (2760)
[3]
Sahih. Buhârî (5223), Müslim
(2761-62)
[4]
Sahih. İbn Mace (1996) Deylemi (5996)
İbn Nasıruddin Dımeşki Tavdihu’l-Muştebeh (5/126) Elbani Sahihu’l-Cami (5905)
[5]
Hasen. Bezzar (Keşfu’l-Estar 1490)
Abdulhak el-İşbilî Ahkamu’s Sugra (2/635) İbn Batta el-İbane (925) Deylemi
(4326) Kudâi (154) Mervezî Tazimu Kadri’s-Salat (490-492) Ebu Nuaym
Sifatu’n-Nifak (180)
* Zeyd b. Eslem’den mursel olarak şahidi:
Ma’mer b. Raşid el Cami (111) Beyhaki (10/225) Beyhaki Şuab (10797)
[6]
Bekr Ebu Zeyd, Hirasetu’l-Fadile (tercümesi s.112)
[7] Hasen. Ziyau’l-Makdisi Muhtare (198) Taberi
Tehzibu’l-Asar (1554) Deylemi (2506)
* İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan sahih isnadla:
Ahmed (2/134) Nesai (2562) Hâkim (1/144) Ebu Ya’la (9/408) Bezzar (12/269, 270)
Taberani (12/302) Beyhaki (10/226) Beyhaki Şuab (7/412) Elbani Sahihu’t-Tergib
(2366) es-Sahiha (674, 1397)
[8]
Hasen. Ahmed (1/133) Begavi
Şerhu’s-Sunne (9/270) İbnu’l-Esir en-Nihaye (3/286) İbn Hacer el-Askalani
İtrafu’l-Musnedi’l-Mu’teli (6428) İbnu’l-Cevzi Ahkamu’n-Nisa (s.110)
(Rusteh’den naklen: Kenzu’l-Ummal (8735) Semerkandi Bustan (880) es-Suyuti er
Ruheybani Metalibu Uli’n-Nehy (15/407) Ahmed Şakir isnadının sahih olduğunu
söylemiştir. Musned (2/254-255)
[9]
Sahih. Buhari (4213, 4512) Ahmed
(1/24, 36) Tayalisi (41) Bezzar (1/290) Beyhaki (7/87) İbn Hibban (15/319)
[10] Abdulmelik b. Habib el-Gaye ve’n-Nihaye (353) Ebu’l-Leys Semerkandi Bustanu’l-Arifin (s.368)