8) Örtü ile İnsanlar Arasında Meşhur Olmak Kastedilmemeli, Şöhret Elbisesi Olmamalıdır

İbn Ömer radiyallahu anhuma’dan: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Kim dünyada şöhret için elbise giyerse Allah ona kıyamet gününde zillet elbisesi giydirir sonra ateşte tutuşturulur.”[1]

Ebu Umame radıyallahu anh’den: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sade giyinmek imandandır.”[2]

Bu şartların ayrıntılı tahkiki ve daha fazla açıklamalar için Sahih Tesettür adlı kitabıma müracaat edebilirsin.

Geçen bu şartları gözetmek suretiyle teberrücden sakınmalısın. Böylece bugün örtülü olduğu zannedilen ama hakikatte tesettürle hiçbir alakası olmayan giyim şekillerinin durumunu da anlarsın. Maalesef bugün günahlar, ismi değiştirilerek işlenmekte, teberrüce (açılıp saçılmaya) tesettür denilmekte, isyanın kendisi itaat zannedilmektedir!

Bu sayede İslâmî uyanışın düşmanlarının çabalarını geçersiz kılarsın ve Allah onların tuzaklarını iptal eder. Allah, iman eden erkeklere ve kadınlara kendisine taat yolunda sebat versin.

Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:

“Allah'a ve rasul'e inandık ve itaat ettik” diyorlar; ondan sonra da içlerinden bir gurup yüz çeviriyor. Bunlar inanmış değillerdir. Onlar, aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve rasulüne çağırıldıklarında, bakarsın ki içlerinden bir kısmı yüz çevirip dönerler. Ama eğer hak kendi lehlerine ise, ona boyun eğip gelirler. Kalplerinde bir hastalık mı var; yoksa şüphe içinde midirler yahut Allah ve Resûlünün kendilerine zulüm ve haksızlık edeceğinden mi korkuyorlar? Hayır, asıl zalimler kendileridir! Aralarında hüküm vermesi için Allah'a ve Resûlüne davet edildiklerinde, müminlerin sözü ancak “İşittik ve itaat ettik” demeleridir. İşte asıl bunlar kurtuluşa erenlerdir. Her kim Allah'a ve rasûlüne itaat eder, Allah'tan korkar ve O'ndan sakınırsa, işte asıl bunlar mutluluğa erenlerdir” (Nur 47-52)

Safiyye bt. Şeybe radiyallahu anha dedi ki: “Biz Âişe radıyallahu anha'nın yanında iken Kureyş'in kadınlarını ve üstünlüklerini anmıştık. Âişe radıyallahu anha şöyle dedi:

“Şüphesiz Kureyş kadınlarının üstünlüğü vardır. Allah'a yemîn ederim ki ben, Allah'ın kitabını tasdîkte ve indirilenlere îmânda Ensâr kadınlarından daha üstününü ve daha güçlüsünü görmedim. Nur sûresinde “Başörtülerini, yakalarının üstüne salsınlar” ayeti nazil oldu. Erkekleri evlerine dönüp Allah Teâlâ'nın kendilerine kadınlar hakkında indirmiş olduğunu onlara okudular. Herkes bu âyeti karısına, kızına, kız kardeşine ve akrabasına okudu. Onlardan hiç bir kadın kalmayıp, elbiselerine yöneldiler ve bunlarla başlarından aşağı örtündüler ki Allah Teâlâ'nın kitabından indirmiş olduğuna îmân etmiş ve onu doğrulamış olsunlar. Sabahleyin namazda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında baştan aşağı örtülü olarak durdular. Sanki başları üzerinde kargalar vardı.”[3]

Yani Allah Azze ve Celle’nin kitabında indirdiği bu ayete iman ve tasdik için bu örtülerle başlarını ve yüzlerini siyah örtülerle örttüler.

İbn Cerîr (et-Taberî) ve Ebû Dâvûd Âişe radıyallahu anha'dan rivayet ediyorlar:

“Allah Teâlâ ilk muhacir kadınlara rahmet eylesin. Allah Teâlâ “Başörtülerini yakalarının üstüne salsınlar” (Nur 31) âyetini indirdiğinde onlar, dışa giyilen elbiselerinin en sık dokulu olanlarını ortalarından yardılar ve bunlarla yüzlerini örttüler.”[4]

Yine Buhârî'nin Âişe radıyallahu anha’dan rivayetinde o şöyle demiştir:

“Başörtülerini, yakalarının üstüne salsınlar” âyeti nazil olduğunda, onlar peştamallarını alıp yanlarından yardılar ve bunlarla başlarını ve yüzlerini örttüler.”[5]



[1] Hasen. Ahmed (2/139) İbn Mace (3606) Ebu Davud (4029) Nesâî Sunenu'l-Kubrâ (5/460) İbn Ebi Şeybe (5/205) Ma’mer Cami (11/80) Ebu Ya’la (10/62) Musnedu İbni’l-Ca’d (1/315) Beyhaki Şuab (6227) Dulabi Zurriyetu’t-Tahira (s.95)

[2] Sahih. Ebu Davud (4161) Ahmed Zühd (29) İbn Mace (4118) Taberani (1/246) Hakim (1/9) Humeydi (357) Beyhaki Şuab (6173, 6470, 8135, 8136) Tahavi Müşkilu’l-Asar (1/478) Serahsi Kitabu’l-Kesb (s.95) Deylemi (2200) Kudai (6/2) Elbani es-Sahiha (341)

[3] Sahih. İbn Ebî Hâtim (14406) Ebû Dâvûd (4100)

[4] Sahih. Taberî (18120) Ebû Dâvûd (4102)

[5] Sahih. Buhârî (4759) Ebu Davud (4102) Taberi (18/94) Beyhaki (7/88) İshak b. Rahuye (1280) Hâkim (2/431, 4/216) İbn Katan İhkâmu’n-Nazar (s.173) İbn Ebi Hatim Tefsir (8/2575)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir Örtünme Kıssası

Giriş

Örtünmek Allah ve Rasulü (Sallallahu aleyhi ve sellem)'e İtattir