Açılmak Kokuşmuş Cahiliyyedir
İbn Abbas radiyallahu anhuma
şöyle anlatmıştır: “İlk cahiliyye dönemi Nuh aleyhi's-selâm ve İdris
aleyhi's-selâm arasında olmuştur ve bin yıl sürmüştür. Âdem aleyhi's-selâm’ın
neslinden iki soydan biri düz ovada, diğeri ise dağda yaşamaktaydı.
Dağdakilerin erkekleri sıhhatli, kadınları ise kısa boylu ve çirkindi.
Ovadakilerin ise kadınları sıhhatli, erkekleriyse kısa boylu ve çirkindi.
İblis, ovadaki erkeklerden birine genç bir oğlan suretinde gelip ücretle ona
hizmet etmeye başladı. İblis, çobanların çaldığı kavallar gibi bir kaval alıp,
kimsenin duymadığı güzellikte çalmaya başladı. Etrafındakiler, onun güzel kaval
çaldığını öğrendiler ve onu dinlemeye gittiler. Böylece yılda bir günü bayram
ilan ettiler. Bu günde kadınlar, erkekler için, erkekler de kadınlar için
soyundular. Dağda yaşayanlardan bir erkek ovadakilerin bayram kabul ettikleri
bir günde onlara yaklaşıp kadınları ve güzelliklerini gördü. Sonra
arkadaşlarına dönüp gördüklerini anlattı ve hepsi birden ovadakilerin yanına
gidip onlara karıştılar. Böylece kötülük yayılmış oldu. Allah Teâlâ’nın:
“Evlerinizde oturun, eski
cahiliye âdetinde olduğu gibi açılıp saçılmayın” (Ahzab 33) ayeti de buna
işaret etmektedir.”[1]
Nitekim Nebî sallallahu aleyhi ve
sellem cahiliyye davasını pis ve kokuşmuş olmakla nitelemiştir. Cahiliyye
teberrücü de cahiliyye davasının bir şıkkıdır. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurmuştur:
“Cahiliyye işinden olan her
türlü şey ayaklarımın altındadır.”[2]
Açılmak ve çıplaklaşmak hayvanî
fıtrattır. İnsan böyle bir şeye ancak Allah’ın kendisini şereflendirdiği
insanlık mertebesinden alçalarak meyleder. Bundan dolayı açılıp saçılmak
fıtratın bozulmasının, gayretin yok olmasının, hislerin donuklaşmasının ve
şuurun ölmesinin bir alametidir.